Sayfalar

8 Ekim 2010 Cuma

Herkes Konuşmak İster

Öyle ya da böyle herkesin söylecek bir sözü vardır. Herkes bir şeyler bilse de bilmese de konuşup fikrini söylemek ister. Ama öyle bir söz var ki hiç konuşmayanlar dahi onu söylemek ister; konuya noktayı koyacak son sözdür o söz.  Bu insana kazanma hissini verir. Bu insana zeki olduğunu hissettirir.

İnsanımızla dalga geçiyoruz. Ona gülüyoruz ama o bir komedyen değil. Biz onu ciddiye almazsak o neden bizi ciddiye alıp dinlesin?

Bu ülkenin insanı aslında pek de konuşmuyor. Evet bundan kesinlikle eminim konuşmuyor. Ama bu konuşmak istemedikleri anlamına da gelmiyor. İnsanlar ne konuşabilirler ki? Ekonomik durumlarının ne kadar berbat olduklarından mı? Bundan bahsetmeye gerek yok çünkü her şey zaten ortada. Zaten bazıları bunu söylüyor bir de onun aynı şeyi söylemesinin manası olmadığını iyi biliyor. Savaşların kötü olduğundan mı bahsetmesi gerekiyor? Bunu söylemesine de gerek yok göstermesi yeterli olurdu elbette. İnsanlar artık hiç bir şey konuşmuyor. Konuştukları şeyler basit şeyler. Yüzeysel şeyler. On dakikalığına üstüne konuştuktan sonra hakkında konuşulacak bir şey kalmayan şeyler. Dedim ya insanlar konuşmuyor ama bu onların konuşmak istemedikleri anlamına gelmiyor. Öyle bir istiyorlar ki aslında; eğer bir şey sorarsanız onları durduramazsınız.

Cahil olmak başka bir şey. Ama başkasının zekasıyla alay etmek gerçek cahilliktir.

Çağımız çok hızlı değişiyor. Teknoloji, eğitim, siyaset, felsefe, din, yaşam tarzı, tercihler ve kültürler. Çok çalışan insanlar yaratıldı. Çok düşünenlerin yerini çok çalışanlar aldı. Ama hiç bir zaman konuşma isteklerini yitirmediler. Sadece fırsatları olmadı. İnsanlık dili keşfettiğinden beri hiç konuşmayı bırakmadı. Düşünen varlıklar olarak avlanmaktan, kaçmaktan hatta yaşamaktan daha fazlası lazımdı bize. Kendimizi ifade etmek. İstisnai olarak elbette kendini müziğiyle, resimleriyle, yazdıklarıyla ifade edenler de oldu elbet ama onlarda konuşmanın vazgeçilmez olduğunu biliyorlardı.
Pek kendisini beğenmesem de Sayın İbrahim Tatlıses' in güzel bir sözü var. "Urfa da Oxford vardı da biz mi okumadık" Çok yerinde özet bir söz.

Çok çalışan insanlar artık az şey konuşuyorlar. Neden mi? Tabi az şey düşünüyorlar. Az şey düşünmelerinin sebebi ise az şey bilmelerinden gelmekte. Buraya kadar nasıl geldim bilmiyorum ama internette izlediğim videolar beni bu konu hakkında daha da düşünmeye itti. Bu videoları sizinle paylaşıyorum ama bilin ki bunlar alay etmek ve kendimizi daha iyi hissetmek için değil. Bunlar insanların "Hey benim de söyleyeceklerim var!" demelerinden kaynaklanıyor. İnsanlar konuşmak istiyor. Televizyonda bu insanları alıp hiç cevaplayamayacağı sorular soran televizyoncuları ya da gazetecileri izlerken gülmekten dibimiz düşüyor. Kendi insanımızla dalga geçiyoruz. Eğitim sistemimizin berbat olduğunu biliyorum. Ben bunun neden olduğunu biliyorum. Gazetecinin sokakta durdurduğu insan da bunu biliyor. Ama bir farkla; ben sebebini biliyorum, o duyduğu için biliyor. Size sormak istiyorum en son 12 eylülde anayasa değişikliği için verdiğimiz oyun ne anlama geldiğini biliyor muyduk? Evet ya da hayır dedik. Ama bu maddeler nelerdi biliyor muyduk? İnsanlar için bu önemli değil. Şunu unutmayın eğer bir konu hakkında bir şey bilmezseniz bir fikrinizin olması da imkansızdır. O zaman ne yaparsınız. Etrafınıza bakarsınız. Onlar ne yapıyorsa siz de aynısını yaparsınız (belki de bu sürü psikolojisine bir örnektir). Ya da birisine sorarsınız sen ne yapacaksın diye " şöyle yapacağım " deyip aynı soruyu size sorduğu zaman ise vereceğiniz cevap onunkiyle aynı olacaktır "ben de şöyle yapacağım". Burada kaçırmamanız gereken bir nokta var eleştirdiğim konu kesinlikle referandumla ilgili değil. Anladıysanız artık devam edebilirim.




Daha çok okumuyoruz. Daha çok öğrenmiyoruz. Sadece daha çok çalışıyoruz ki devletimizin sunduğu koşullarla; bu belki devletin de elinde imkanları olmamasından kaynaklanıyor, daha da ve daha da çok çalışıyoruz. Yorulan bedenlerimiz artık dinlenmek istiyor ve su isteyecek mecali kalmıyor deyim yerindeyse. Bilmem dikkatinizi çekti mi bir şey bilmedikleri için bizler onları suçluyoruz. Cahil diyoruz. Cahillerle yapılan savaş kazanılmaz diyoruz. Buna kesinlikle katılıyorum o halde savaşmaya gerek yok demektir. Barışmak gerekiyor demektir; ortaklaşa çalışmak. Bunun size nasıl yapılacağını söylersem eğer kendi sınırımı aşmış olurum. O yüzden bundan bahsetmeyeceğim. O insanlara kitap okumasını mı öğütleyeceğiz; tabi ki hayır bu elbet bir iyi olurdu ama iyileştirme sürecini başlatmaya yetmezdi. Evet ağaç yaşken eğilir ama bu söze tamamiyle katılmıyorum.

Bir şeyler bilen, düşünen ve konuşan bir toplum yaratmak aslında çok kolaydır. Bu size zor gelmesin çünkü bunun size böyle gelmesinin sebebi bunu size böyle düşündürmeleri. Dedim ya eğer bir bilginiz yoksa duyduğunuza inanırsınız. Bunun hakkında bir şeyler bilmemeniz de gayet doğal. İnsanların böylesine kaybolmasının sebebi çarpık bir yönetim şeklinden başka bir şey değildir. Okumayı zorlaştıran, eğitimi parayla sunan, daha çok çalışmamıza sebep olan, daha az yaşamak zorunda bırakan, daha az vakit tanıyan, her gün daha karanlık bir gelecekle daha karamsar insanlar yaratan yönetim şeklimizdir. Yönetenler ve onların fikirleri. Bunun böyle olmasının sebebi nedir biliyor musunuz? Çünkü onlarda bilmiyorlar. Evet aynen öyle, onların da bir fikri yok, onlar da konuşuyorlar ama boş konuşuyorlar. Boş bir kafadan gelen seste maalesef boş olur ki bunu bir hakaret olarak değil mecazi anlamda ifade ediyorum. Daha çok şey bildiğimi sakın düşünmeyin. Öyle değilim; daha zeki ya da daha mantıklı değilim ve kesinlikle bunu ima etmiyorum bile. Sadece meraklıyım ve ben şanslıyım ki kendime bunun için zaman ayırabiliyorum. Kendime ayırdığım zamanı yitirdiğim zaman, daha çok çalışıp daha az düşünmeye başladığım zaman diğerleri gibi kafamı kuma gömüp devam edemiyorum. Umarım siz de paylaştığım bu videoları izlerken utanırsınız. Çünkü burada zaten hissedilmesi gereken duygu utanç ve kaygı olmalıdır.


Not: YouTube' den video izleyemeyenler internette Host dosyasına eklenecek "youtube ip leri" ve "google dns" i araştırıp bakabilir.

1 yorum:

  1. çok haklı bir yazı...belki de insanlar kendi kusurlarını bu şekilde örtüyorlar.bu şekilde kendilerini bir şey zannediyorlar.teşekkürler.

    YanıtlaSil

Sen de bir şeyler söyle !!

Popüler Yayınlar